Golden Gate Köprüsü
Golden Gate Köprüsü, San Francisco Körfezi'ni Pasifik Okyanusu'na bağlayan Golden Gate Boğazı üzerine kurulmuş bir asma köprüdür. Köprünün yapılış amacı San Francisco şehrinin Marin Bölgesi'ne bağlantısının sağlanmasıdır. Köprü başta San Francisco şehri ve Kaliforniya eyaleti olmak üzere Amerika Birleşik Devletleri'nin uluslar arası düzeyde en tanınmış ve sembol haline gelmiş yapılarından birisidir. Amerikan İnşaat Mühendisleri Topluluğu tarafından modern dünyanın harikalarından birisi olarak görülmektedir. 1937 yılında açıldığında iki ayak arası 1280 metre uzunluğu ve 227 metre yüksekliği ile dünyanın hem en uzun hem de en uzun asma köprüsü ünvanına sahipti. Bugün mevcut uzunluğu ile 13. sırada yer almaktadır ve bu ünvanın şuan ki sahibi Japonya'da yer alan Akashi Kaikyo Köprüsü'dür.
Köprünün inşasından önce iki yaka arasındaki bağlantı ve ulaşım 1820'lerin başından itibaren feribotlarla sağlanmaktaydı. Bir süre sonra feribotların yetersizliği nedeniyle artık körfeze bir köprünün gerekliliği 1870'lerde tartışılmaya ve fikir olarak ileri sürülmeye başlanmıştır. Bunda etkili olan sebeplerden biri de San Francisco şehrinin etrafındaki diğer şehir ve topluluklarla kalıcı bir bağlantısının olmuyor oluşundan dolayı büyüme hızının ulusal ortalamanın çok altında kalmış olması da etkili olmuştur. Ancak birçok otorite sert rüzgarlar, şiddetli dip akıntısı ve gel-gitler sebebiyle bunun çok mümkün olmayacağını yada fazlasıyla maliyetli olacağını düşünüyordu. Aynı zamanda bölgede çoğu zaman etkili olan yoğun sis sebebiyle de inşaatın aksayacağını ve uzun süreceğini belirtiyorlardı.
Köprü fikrinin resmi anlamda dile getirilişi 1916 yılında kendisi de eski bir mühendislik öğrencisi olan James Wilkins tarafından San Francisco Bülteni'nde olmuştur. Dönemin San Francisco şehir mühendisi böyle bir köprünün maliyetinin 100 milyon dolardan aşağı olmayacağı konusunda diretmekte ve karşı çıkmaktaydı. Kendisini haklı çıkarabilmek adına başta köprü mühendisleri olmak üzere diğer mühendislere köprüyü daha az maliyetle yapılıp yapılmayacağını sormuştur. Bu sorusuna Joseph Strauss isimli iddialı bir mühendis olumlu cevap vermiştir ve köprünün toplamda 17 milyon dolar gibi bir bütçeyle tamamlanabileceğini belirtmiştir. Hazırlamış olduğu proje tasarımı ve planlar her ne kadar köprüyü yapılabilir gibi gösteriyor olsa da başta Amerikan Savaş Dairesi olmak üzere birçok otorite maliyenin düşük olacak olmasına rağmen köprüye karşı çıkmaktaydı. Amerikan Savaş Dairesi'nin karşı çıkmasının en önemli sebebi köprünün yapılmasının ülkenin en büyük donanma limanlarından birinin yer aldığı körfezden gemi trafiğinin olumsuz etkileneceğini düşünüyor olmalarıydı. Aynı zamanda köprüye gemi çarpması yada sabotaj gibi durum söz konusu olursa yine aynı şekilde körfezin beklenmedik bir şekilde uzun süre kapalı kalacağını düşünüyorlardı. Köprü konusunda kararlı olan Joseph Strauss başta böyle bir köprü ile otomotiv satışlarını artıracak olan otomotiv endüstrisinin de gücünü arkasına alarak yerel otoritelerin ikna edilmesiyle birlikte 1923 yılında köprü projesi eyalet meclisi tarafından onaylanmıştır.
Joseph Strauss
Tüm ön hazırlıklardan sonra köprünün inşası 5 Ocak 1933 yılında başlamıştır. İnşaat süresi yaklaşık 4 yıl 4 ay sürmüş olup 19 Nisan 1937 tarihinde tamamlanmıştır.
Köprünün toplam maliyeti inşaat sırasında ortaya çıkan ve planlanmamış ek maliyetler nedeniyle planlandığı gibi 17 milyon dolar değil yaklaşık 35 milyon dolar olmuştur. Yine de öngörüldüğü rakam olan 100 milyon doların çok altında bir rakamla tamamlanmıştır. Köprü inşaatı sırasında toplam 11 işçi hayatını kaybetmiştir. Köprünün resmi açılışı 27 Mayıs 1937' tarihinde, dönemin başkanı Franklin D. Roosevelt'in Beyaz Saray'dan verdiği telgraf sinyali ile trafiğe açılmıştır.
Köprünün inşasında Joseph Strauss projenin tasarımı ve inşasından sorumlu baş mühendis olarak büyük rol oynamıştır. Proje sırasında Illinois Üniversitesi'nde mühendislik profesörü Yunan bilim adamı ve matematikçi Charles Ellis'ten teknik ve teorik anlamda büyük destek almıştır. Ancak aralarındaki anlaşmazlıklardan ötürü proje tamamlanmadan Joseph Strauss tarafından projeden uzaklaştırılmıştır. Ancak birçok otorite tarafından Ellis'in vermiş olduğu teknik ve teorik desteğin projenin aşama kat etmesinde ve sonlanmasında çok önemli bir katkısı olduğu kabul edilmektedir. Mimari anlamda da ilgili dönemde pek ünlü olmayan Irving Morrow isimli konut mimarıyla birlikte çalışmıştır. Irving köprü kulesinin genel şeklini ve dekorasyonunu bunun dışında genel aydınlatma, sokak lambaları, yürüyüş yolları ve korkulukların tasarımını yapmıştır.
Köprü adını üzerinde yer aldığı Golden Gate Boğazı'ndan almaktadır. Boğaz adını 1846 yılında Kaliforniya'daki altına saldırı zamanında Kaptan John C. Fremont tarafından altına giriş kapısı şeklinde düşünülerek verilmiştir.
Köprü tamamlandığında planlanana göre gri renge boyanacaktı. Ancak Amerikan Savaş Dairesi gemiler tarafından kolaylıkla görülebilmesi için sarı ve siyah renge boyanmasını istemiştir. Renkle ilgili Mimar Morrow'a fikri sorulduğunda köprüyü kırmızı koruyucu astar boya ile görünce kararını vermiştir. Doğal çevreyi tamamlaması ve siste görünürlüğünü artırıyor olması nedeniyle uluslar arası portakal rengi olarak tabir edilmekte olan turuncu renge boyanmasına karar verilmiştir. İlgili renk aynı zamanda kara yollarında ikaz işaret rengi olarak kullanılmakta olan renkle aynıdır.
Köprü belirli saatlerde yayalara ziyarete açıktır ve üzerinden yürüyerek karşıya geçmeniz yada körfezin fotoğraflarını çekmeniz mümkündür. Köprünün San Francisco tarafında bir de ziyaretçi merkezi bulunmaktadır. Burada modellemelerle köprünün tarihi anlatılmakta olup, sevdikleriniz için çeşitli hediyelik eşyalar bulmanız mümkündür. Burada satılan ürünler lisanslı ve resmi ürünler olması nedeniyle fiyat anlamında biraz yüksektir. Eğer gezinizin son durağı Golden Gate Köprüsü değilse ve San Francisco şehir merkezine gidecek iseniz orada çok daha uyguna hediyelik eşyalar bulmanız mümkündür.
Kısmi fotoğraf kaynakça : www.wikipedia.org - www.wikimedia.org
0 comments