Pierre Loti Tepesi

Eşsiz manzarasıyla sizi alıp eski zamanlara, Cenevizlilere, Osmanlılara götüren; İstanbul'un Eyüp ilçesinde yer alan bu tepe İstanbul'a gelen yerli ve yabancı turistlerinde sık sık ziyaret ettiği yerlerden birisidir. Tepe adını, gerçek adı Louis Marie Julien Viaud olan Pierre Loti adında bir Fransız subay ve roman yazarından almıştır.

Pierre Loti ismi kendisine kimi kaynaklara göre öğrencilik yıllarında, kimi kaynaklara göre ise 1867 yılında Okyanusya'ya yaptığı sefer sırasında, Tahitili yerliler tarafından verildiği söylenir. Loti, tropikal iklimlerde yetişen egzotik bir çiçeğin ismidir.

Pierre Loti, İstanbul'a ilk kez 1876 yılında bir Fransız gemisiyle, görevli subay olarak gelmiştir. İstanbul'da kaldığı süre içerisinde hep Eyüp'de yaşamını sürdürmüştür. Pierre Loti Eyüp sırtlarında yer alan bu tepeyi ve tepede yer alan tarihi kahveye keşfetmiş ve buranın müdavimi haline gelmiştir. İstanbul'a hayran olan Pierre Loti, kendisini her zaman Türk dostu olarak nitelendirmiştir.

Kendisi Osmanlı yaşam biçiminden ve kültüründen oldukça etkilenmiştir ve bunu da eserlerine yansıtmıştır. Ancak 1913 yılında yazdığı La Turquie Agonisante ( Can Çekişen Türkiye ) adlı eseri her ne kadar bunun bir göstergesi olsa da Türk aydınlarını ikiye bölmüştür. Kimi Türk aydını Pierre Loti'nin gerçek bir Türk dostu olduğuna inanırken, kimileri ise onun aslında Osmanlı'nın zayıf ve geri kalmış haline acıyarak içten içe sevindiğini düşünüyordu. Nazım Hikmet 1925 yılında yazdığı Şarlatan Piyer Loti şiirinde kendisinden şöyle bahsediyordu:

Bilmeyenler

bilsin:

sen bir şarlatandan başka bir şey değilsin!

Şarlatan!

Çürük Fransız kumaşlarını

yüzde beş yüz ihtikarla şarka satan:

Piyer Loti!

Ne domuz bir burjuvaymışsın meğer!

Maddeden ayrı ruha inansaydım eğer,

Şarkın kurtulduğu gün

senin ruhunu

köprü başında çarmıha gerer

karsısında cigara içerdim!

Ben elimi size verdim,

size verdik bir elimizi

kucaklayın bizi

Avrupanin sankulotları!

Surelim yan yana bindiğimiz al atları!

Menzil yakın

bakın

kurtuluş günü artık sayılı.

Önümüzde şarkın kurtuluş yılı

bize kanlı mendilini sallıyor.

Al atlarımız emperyalizmin göbeğini nallıyor.

19. yüzyılın sonlarına kadar Rabia Kadın Kahvehanesi olarak bilinen bu tepedeki kahve, Pierre Loti'nin bu kahvehanenin müdavimi olmasından sonra Pierre Loti Kahvesi olarak anılmaya başlanmıştır. Daha sonra kahvenin bulunduğu tepede yine aynı adla anılmaya başlanmıştır. Tepenin adı belediye meclisine sunulan bir öneriyle Eyüp Sultan Tepesi olarak değiştirilmek istenmiş. Ancak gelen pek çok tepki üzerine vazgeçilmiştir.

Pierre Loti Kahvesi yıllardır aşıkların, şehir hayatından uzaklaşıp nefes almak isteyenlerin, ailelerin, yerli ve yabancı turistlerin uğrak mekanı haline gelmiştir. Pierre Loti'nin o aşık olduğu lezzetli Türk kahvesi eşliğinde muhteşem Haliç manzarası bu tepede sizleri beliyor.

Pierre Loti Tepesi'ne nasıl gidilir?

İstanbul'da bulunduğunuz ilçeden Eyüp'e giden tüm otobüslere binip Eyüp Camii'ne kadar gelebilir. Buradan dilerseniz tepeye kadar yürüyebilir yada teleferikle tepeye çıkabilirsiniz.

Ayrıca metrobüs ile Ayvansaray durağında inip Eyüp'e doğru yürüyebilir yada Edirnekapı veya Topkapı'dan Gaziosmanpaşa Pazar içi minibüsleriyle de ulaşım sağlanabilmektedir.

Eğer özel aracınızla gelmek isterseniz, ister çevre yolundan ister sahil yolundan Eyüp merkeze gelerek, Pierre Loti tabelalarını izleyerek yine Pierre Loti Tepesi'ne ulaşabilirsiniz.